SON TAHVİLDE BAŞAK

Başak burcunu anlatmaya ortasından başlayalım. Çünkü Başak bir ara burç, değişken bir burç. Önceki enerjiyi dönüştürür ve yeniyi hazırlayan bir geçiş noktasıdır. Onu diğer değişken burçlardan (İkizler, Yay, Balık) ayıran özelliği toprak elementinde olması. Yani Başak’ın enerjisi soyut bir hayal değil elle tutulur, gözle görülür bir düzen kurma isteğidir.

Başak’ın en büyük motivasyonu, fayda sağlamaktır. Peki fayda nedir? Başak için hizmet yalnızca iyi niyetle yardım etmek değildir, somut bir katkı sunmak, bir işi geliştirip işlevsel hale getirmek ve başkalarının da yararlanabileceği bir düzen kurmaktır.
Bir fırını düşünün mesela. Neden vardır? Ekmek üretmek için. Çünkü beslenmeye ihtiyaç duyarız. Ya da bir marangoz… Mobilya üretir oturalım, uyuyalım, eşyalarımızı düzenleyelim diye. Muhasebeciyi düşünün. Hesap yapar, bütçeyi düzenler, şirketin sürdürülebilirliğini sağlar. Başak’ın katkısı da böyledir, net, ölçülebilir, pratik.

Şimdi biraz geriye gidelim. Başak’tan önce Aslan burcu vardır. Aslan, “Ben kimim, ne istiyorum?” diye sorar. Kendini ifade etme ve varlığını ortaya koyma sürecidir Aslan. Ama hayat sadece kendini ifade etmekle bitmez. İşte burada Başak enerjisi devreye girer “Ben olduğum haliyle tam mıyım, eksiklerim var mı? Neleri geliştirmeliyim? Daha faydalı olmak için ne yapabilirim?” soruları sorulur. Bu süreç, üretim bandındaki kalite kontrol gibidir. Ürün üretilir, test edilir, eksikleri tamamlanır ve satışa sunulmadan önce mükemmele yakın hale getirilir. İnsan da aynı yolu izler. Önce kendini tanır, sonra eksiklerini fark eder, kendini geliştirmeye çabalar.

Hepimiz hayatımızda bu döngüyü deneyimleriz. Çocukken “Doktor olacağım, öğretmen olacağım” deriz (Aslan enerjisi). Sonra yıllarca eğitim alır, çabalar, mesleğimizde ustalaşmaya çalışırız. Doktor, avukat ya da pilot olsak bile sürekli kendimizi günceller, hatalarımızı düzeltiriz. Çünkü gerçek ustalık hiç bitmeyen bir öğrenme sürecidir. İşte Başak enerjisi bu sürekli gelişim ve mükemmelleşme durumunu temsil eder.

Başak burcunun psikolojik etkilerinden biri de bu iyileştirme isteğidir. Bu özellik bazen eleştirel bir bakışa dönüşebilir. Hem kendine hem çevresine yüksek standartlar koyabilir. Ama bu eleştirinin ardında hep bir düzen ve fayda arayışı vardır. Başak detayları fark etme ve kaosu düzene sokma konusunda doğuştan yeteneklidir. Ancak bu yetenek zaman zaman kişinin kendine yüklenmesine ve mükemmeliyetçilikle yorulmasına da yol açabilir. Oysa mükemmellik sonsuzdur, gelişim yolculuğun kendisindedir.

Başak enerjisinde üretim, düzenleme ve denetim vardır. Bu da onu yaşamın her alanında işlevsel kılar. Ancak bu denetim bazen aşırıya kaçabilir. Küçük bir hata yüzünden tüm sürecin durması, birkaç hatalı parça yüzünden tüm ürünlerin çöpe atılması gibi… Hata arayışı güzeldir çünkü fark edilen hata, düzeltme fırsatı demektir. Ama sürekli hata aramak güzellikleri görmeyi engelleyebilir.

Masmavi bir gökyüzü ve kuşların cıvıltısı, saçlarınıza değen rüzgar hayal edin. Ama gözünüz suyun üstündeki bir çöp parçasına takılırsa tüm o güzellikten koparsınız. Ya da kuşların melodisini dinlerken, az sonra geçecek trenin sesi aklınızı meşgul eder ve huzurunuzu kaçırır. Başak enerjisi mükemmeli ararken güzellikleri kaçırabilir.

Çalışkanlığıyla bilinen Başak bazen kendi sınırlarını zorlar. Bütün gün çalıştıktan sonra eve gelip bir fincan çayla dinlenmek yerine mutfaktaki kirli tabakları yıkamaya başlar, ardından çamaşırları makinaya atar, banyoyu ovarken “Madem kalktım, yarının yemeğini de yapayım” der. Yatağa girdiğinde ise bedeni yorgun, zihni hala meşguldür. “Yarın hangi sorun çıkacak?” diye düşünmekten uyuyamaz. Bu döngü sinir sistemini yıpratır, zihin-ruh-beden dengesini bozar.

Başak enerjisinin bir başka gölgesi, sürekli kendini düzeltme isteğidir. Kusurlarını görmek güzeldir ama bu farkındalık, “Buram yamuk, şuram çirkin, ben tam olmuş değilim” diye kendini eleştirmeye dönüşebilir. İnsan psikolojisi bu baskıdan kaçmak için bu eleştiriyi başkalarına yönlendirebilir. Başkalarının ilişkileri, kariyerleri, ebeveynlikleri, yaşam tarzları kolayca eleştiri konusu olabilir. “Düzeltme” niyetiyle yapılan bu yorumlar ise ilişkilerde sorunlar yaratabilir.

Aşırı mükemmeliyetçilik de Başak’ın gölgesidir. “Yeterince iyi” olan hiçbir şey yeterli hissettirmez. Yapılacaklar listesi bitmez, tamamlanan işler bile eksik görünür. Bu da zamanla tükenmişlik duygusuna yol açar. Detaylarda kaybolmak ise büyük resmi görmeyi engeller. Tıpkı kitabın sayfa kenarındaki lekeyi silmeye çalışırken kitabı okumayı unutmak gibi…

Kontrol ihtiyacı da Başak enerjisinin ağır bir gölgesidir. Planlı olmak güzeldir, ancak kontrol isteği arttıkça hayatın sürprizlerine alan açmak zorlaşır. Beklenmedik bir gelişme, kaygıya sebep olabilir.

Ve herkesin doğum haritasında başak burcunda gezegen olmasa bile mutlaka bir evine (hayatının bir alanına) denk geliyordur. 
Senin doğum haritanda başak burcunda gezegenlerin var mı? Hangi evin başak burcu doğasında? 

Benim tepe noktam mesela Başak:))) bazen düşünüyorum da toplumsal rollerimde hep bir fayda sağlama, eksiklikleri düzeltme, ve çokça eleştiriye başvurmam var. Nuray’ı nasıl tanıyorsunuz diye sorsam eminim ki “yanında konuşmaktan çekiniyoruz, elindeki cetveli indirecekmiş gibi duruyor” denebilir:((( Bu da tabi tepe noktamın yöneticisi Merkür’ün Mars ile kavuşumundan kaynaklanıyor. Neyse… sen şimdi düşün bakalım Başak senin için ne anlama geliyor. İstersen yazabilirsin, söz cetvel yok:))